İBB Ana Sayfa Avrupa Birliği Hakkımızda Faaliyetler AB Fonları SektÖrel Komisyonlar Linkler İletişim
AB GENEL BİLGİLERİ
TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ
HAFTANIN AB'CESİ
  EUROCITIES (AB KENTLER BİRLİĞİ)
İNDEKS
 

Kurucu Antlaşmalar

AB hukukunun asil kaynaklarını oluşturan ve birincil mevzuat olarak da adlandırılan Kurucu Antlaşmalar, AT'nin amaçları, örgütlenmesi ve işleyiş biçimi üzerine temel hükümleri ve AT ekonomik mevzuatının büyük kısmını içerirler ve AT'nin işleyişiyle ilgili anayasal çerçeveyi ortaya koyarlar. Aynı zamanda, Topluluk kurumları, yetkilerini bu antlaşmalara dayanarak kullanmaktadır. Kurucu Antlaşmalar şunlardır:

 

MAASTRICHT ANTLAŞMASI

1992'de Maastricht'te imzalanan Avrupa Birliği Antlaşması, 1993'te yürürlüğe girdi. Maastricht Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa Topluluğu adını aldı. Avrupa Birliği'ni kuran bu Antlaşma ile AB'nin "üç temel sütunu" oluşturuldu. Bu sütunlar Ekonomik ve Parasal Birlik, Ortak Güvenlik ve Dış Politika ile İçişleri ve Hukuk alanında işbirliği'dir. Ortak Dışişleri Güvenlik Politikasını ortak bir savunma politikasını başlatmayı hedefler. Adalet ve İçişleri'nde ise göç ve siyasi iltica alanlarında bir Avrupa Polis Ofisi kuruldu. Maastricht ile Avrupa Toplulukları (AKÇT, AET, EURATOM) Avrupa Topluluğu bünyesine dahil edildi.

Maastricht Antlaşması'nın 2 ana hedefi vardır: Euro'nun tanıtılması için zemin hazırlayarak parasal birliğin oluşturulması ile ekonomik ve siyasi birliğin oluşturulması. İlk sütun ile diğer iki sütun arasında büyük bir fark vardır. Üye ülkeler ilk sütun olan Avrupa Topluluğunda AB kurumlarına egemenliklerinin bir bölümünü aktarırken, diğer iki sütunda böyle bir durum söz konusu değildir. Ülkeler bu iki sütunda bağımsız karar lama yetkilerini korumuşlardır. İçişleri ve Hukuk ile Ortak güvenlik ve Dış Politika sütunlarına giren konularda üyeler AB Zirveleri'nde ve Bakanlar Konseyi'nde karar alabilirler. Bu iki sütün için Maastricht'te ortak hareket, ortak karar ve çerçeve karar gibi karar alma mekanizmaları geliştirilmiştir.

Maastricht Antlaşması karar alma mekanizmasında Parlamento'ya daha fazla yetki verdi ve "ortak karar alma" prosedürünü getirdi. Maastricht ile ayrıca Avrupa vatandaşlığı oluşturularak, AB vatandaşlarına yaşadıkları ülkenin belediyelerinde seçme ve seçilme hakkı verildi.


ROMA (AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU) ANTLAŞMASI 

1957'de Roma'da imzalanan, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) Antlaşması ve Avrupa Atom Enerji Topluluğu'nu (EURATOM) kuran Antlaşma, 1958'de yürürlüğe girdi. Bu iki antlaşma, 'Roma Antlaşmaları' olarak bilinir. Roma Antlaşması denildiğinde sadece Avrupa Ekonomik Topluluğu Antlaşması ifade edilir.

Roma Antlaşması ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nu kuran 6 ülke, diğer sektörlerde de ekonomik birliği kurmak için Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu kurdu. Roma Antlaşması Avrupa Ekonomik Topluluğu'na hukuken uluslar üstü bir kuruluş olma niteliği kazandırdı.

AET'nin hedefi malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaştığı bir ortak pazarın kurulması idi. Nihai hedef ise AET'nin siyasi bütünlüğe ulaşmasıydı.

Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu Kuran Antlaşma ise nükleer enerjinin barışçıl kullanımı için üye ülkelerin planladığı veya yürüttüğü araştırma programlarını koordine etmekti.

1965'de kurucu üyeler imzalamış oldukları 'Birleşme Antlaşması'nı (Füzyon Antlaşması) imzaladılar. Böylece AKÇT, AET ve EURATOM için tek bir Konsey, Komisyon ve Parlamento oluşturuldu, bütçeleri birleştirildi ve bunlar için bir bunlara bir bütün olarak Avrupa Toplulukları denildi.


PARİS (AVRUPA KÖMÜR ve ÇELİK TOPLUĞU) ANTLAŞMASI

1951'de Paris'te imzalanan ve 1952'de yürürlüğe giren Avrupa Kömür Çelik Topluluğu'nu kuran Antlaşma, Avrupa bütünleşmesinin temelini attı. Federal Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg tarafından imzalanan Paris Antlaşması Avrupa Toplulukları'nı kuran üç antlaşmadan en eskisidir. 50 yıllık bir süre için imzalanan Paris Antlaşması 23 Temmuz 2002'de sona erdi.

Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schumann 1950 yılında, Avrupa'da barışın kurulabilmesi için Fransız-Alman dostluğuna dayanan ve Avrupa ülkelerinde kömür ve çeliğin kullanımının uluslar üstü bir organın sorumluluğuna vermeyi öneren bir plan geliştirdi. Plan, Savaş sanayinin bu iki ana maddesinin üretim ve kullanımının kontrolünü sağlayarak iki Dünya Savaşı sonucu yıkılan Avrupa'da savaşın çıkma olasılığını yok etmek için geliştirildi. Antlaşmanın amacı kömür ve çelik alanlarında ortak bir pazar oluşturmak ve bunu aşamalı olarak ekonominin diğer sektörlerine de genişleterek Avrupa'nın bütünleşmesiydi.

Paris Antlaşması ile kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ile antlaşmayı imzalayan 6 devlet ulusal egemenliklerinin bir bölümünü uluslar ustu bir kuruma devretti.


AVRUPA TEK SENEDİ

1986'da imzalanan ve 1997'de yürürlüğe giren Tek Avrupa Senedi'nin amacı 31 Aralık 1992'ye kadar Avrupa Tek Pazarı'nın aşamalı olarak tamamlanmasını amaçladı.

1968'de Gümrük Birliği ile üye ülkeler arasında yapılan ticarette gümrük vergileri ve miktar kısıtlamalarının kaldırıldı. Gümrük Birliği ayrıca üçüncü ülkelere karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulanmaya başladı. Bu, Tek pazar oluşturma yönündeki ilk önemli adımdı. 1973'de petrol krizinin neden olduğu ekonomik kriz ve 1980'lerde üye ülkelerdeki standart farklılıklarının sanayicilere bürokratik zorluklar getirmesi nedeniyle iç pazar oluşturma çalışmaları başladı.

1986'da Avrupa Tek Senedi ile Avrupa Topluluklarını kuran Antlaşmalar, ilk kez kapsamlı bir biçimde revize edildi. Senet ile kişilerin, sermayenin ve hizmetlerin dolaşımında sınırlamaların olmayacağı İç Pazar'ın en önemli adımı atıldı. Ortak Pazar'la üye ülkeler arasında politik, ekonomik ve sosyal bütünleşme, ekonomik ve parasal birlik, teknolojik araştırma ve geliştirme, çevre politikası gibi yeni Topluluk politikaları belirlendi.

Tek Avrupa Senedi'nde Ortak Pazar hedefi yeniden tanımlandı, Avrupa Parlamentosu'nun yetkileri "işbirliği usulü" ile arttırıldı. Ayrıca, daha önce oybirliğinin gerekli olduğu, Ortak Gümrük Tarifesi'nde değişiklik yapılması, hizmetler, sermayenin serbest dolaşımı, ortak ulaşım politikaları konularında nitelikli oy çokluğu ile karar alma mekanizması getirildi. Son olarak, "Avrupa Siyasi İşbirliği" ile üyeler arasında dış politikada işbirliği yapılması kararlaştırıldı.


AMSTERDAM ANTLAŞMASI

Ekim 1997'de imzalanan ve Mayıs 1999'da yürürlüğe giren Amsterdam Antlaşması Maastricht Antlaşması'nın günün koşullarına uyarlanması, tek para birimine geçiş ve AB'nin genişleme süreci için AB'yi ve üye ülkeleri hazırlamak amacıyla yapıldı.

Amsterdam Antlaşması Maastricht Antlaşması'nın oluşturduğu hukuksal çerçeveyi tamamladı ve "Avrupa Vatandaşlığı" kapsamındaki hakları güçlendirdi. AB ve AT Antlaşmaları yeniden numaralandırıldı, bunlara değişiklikler getirildi. Amsterdam Antlaşması ile AB Antlaşması'nın maddelerini değiştirdi ve maddeler A'dan S'ye harflerle belirlendi.

Avrupa Parlamentosu'nun karar alma mekanizmasındaki rolü ortak karar alma prosedüründe getirilen değişikliklerle güçlendirildi. Ayrıca Komisyon Başkanı'nın atanması için Parlamento'nun onayı, Komiserlerin atanması içinse Komisyon Başkanı'yla ortak karar şartı getirildi.

Antlaşma ile üye ülkeler arasında sınır kontrollerinin kaldırılması amacıyla Schengen Anlaşması AB hukuku'na dahil edildi (İrlanda ve İngiltere'nin sınır kontrol hakkı saklı kaldı). Amsterdam Antlaşması'yla, ayrıca, 1.1.1999'de tek para birimine geçiş teyit edildi.

AB'nin temellerini oluşturan özgürlük, demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygı ilkelerine bağlı her Avrupa Devleti'nin üyelik için başvurabileceği, Amsterdam Antlaşması ile belirtildi.


NICE ANTLAŞMASI

Şubat 2001'de imzalanan ve Şubat 2003'te yürürlüğe giren Nice Antlaşması genişleme süreci kapsamında AB'nin gerçekleştirmesi gereken kurumsal reformları getirmek amacını taşıdı. Antlaşma, AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu'ndaki üye sayıları dağılımı ile AB Konseyi'nde karar almadaki oy ağırlıklarını belirledi, Bakanlar Konseyi'ndeki ağırlıklı oy oranlarını değiştirdi.

Nice Antlaşması'yla Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu'ndaki üye ülkelerin oy dağılımları ve Avrupa Komisyonu üye sayıları yeni katılacak ülkeleri de kapsayacak şekilde düzenlendi. Nice Antlaşması'nın büyük ve küçük üye ülkeler arasındaki dengeyi sağlaması sonucunda AB Konseyi'ndeki oy dağılımında bir ayarlama yapıldı.

Avrupa Komisyonu'nda ise her bir üye ülkenin Avrupa Komisyonu'nda tek üye ile temsil edilmesi kararlaştırıldı. Avrupa Birliği üye sayısı 27'ye ulaştığında ise Avrupa Komisyonu üyeleri sayısı üye devletlerin sayısından az olacağından rotasyon sistemi getirildi.

Nice Antlaşması'yla nitelikli çoğunlukla karar alınan alanların kapsamı genişletildi, vatandaşların serbest dolaşımı, sivil işlerde hukuki işbirliği, hizmetler ve fikri mülkiyetin ticari boyutu ile ilgili uluslararası anlaşmalar, sanayi politikası, üçüncü ülkelerle ekonomik, mali ve teknik işbirliği, Avrupa düzeyindeki siyasi partilerin tüzüğü, Adalet Divanı ve Birinci Derece Mahkemesi'nin işleyiş kuralları gibi alanlar bu çerçeveye alındı.

  AB ve YERELLİK
  AB'de ve Avrupa Konseyi'nde Yerel Yönetim Organizasyonları
  Yerel Yönetimler Alanında Türkiye'nin İmzalamış Olduğu Antlaşmalar
  Yerel Yönetimleri İlgilendiren Müktesebat
  AB’nin Yerel Politikaları
  AB Lobi Faaliyetleri
  AB PROJESİ HAZIRLAMAK
  Proje Hazırlama Hususunda İlgili Mevzuat
   

AB Projelerinin Yönetimi Hususunda İlgili Mevzuat
 
  YARARLI DÖKÜMANLAR
  Yararlı Dökümanlar İçin Tıklayınız
  5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanun metinlerinin ingilizcesi için tıklayınız


İstanbul Büyükşehir Belediyesi
IBBWEB